Normal yollarla çocuk sahibi olmayan çiftelere uygulanan tüp bebek tedavisi, yardımcı bir üreme tekniğidir. Uzun yıllardır başarıyla uygulanan bu tedavi; ileri yaş, sebebi belirsiz kısırlık, kadınlarda tüp tıkanıklıkları ve enfeksiyon, erkeklerde obezite, sperm kalitesi düşüklüğü ve sayı azlığı gibi sebeplerle çocuk sahibi olamayan çiftler tarafından sıklıkla başvurulan yöntemdir.
Kısırlık probleminde en sık tercih edilen tedavi olan tüp bebek tedavisi, laboratuvarda erkek ve kadın üreme hücrelerinin bir araya getirilmesi, döllenmesi ve döllenmiş yumurtanın anne rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Bu uygulama bir yapay döllemedir. Uygun koşullar altında yumurta ve spermler toplanarak bu tedavi uygulanır.
Döllenme süreci başarılı bir şekilde tamamlandıktan sonra yumurtanın bölünerek embriyoya dönüşmesi beklenir. Bu embriyo annenin rahmine yerleştirilir eğer sağlıklı bir şekilde embriyo rahme tutunursa hamilelik süreci başlar. Tüm bu aşamalardan sonra hamileliğin normal yollarla oluşan hamilelikten herhangi bir farkı olmaz.
Tüp Bebek Tedavisi Nedir?
Tüp bebek tedavisi, çeşitli nedenlerle normal yollarla evlat sahibi olamayan çiftlere uygulanan yardımcı üreme tekniğidir. Kadınlarda; fallop tüpleri tıkanıklığı, üreme organlarında enfeksiyon erkeklerde sperm kalitesi ve sayısının düşük olması aynı zamanda sebebi belirsiz kısırlık ve ileri yaş gibi sorunlardan dolayı çocuk sahibi olamayan çiftlere tüp bebek tedavisi uygulanarak çocuk sahibi olma imkânı oluşturur.
Kadınların gebelik için geç yaşlarda olması çocuk sahibi olmaya engel durumlardan biridir. Yaşı 45’den küçük olan kadınlar için tüp bebek tedavisi oldukça avantajlı bir uygulamadır. Bu tedaviye başvurmak isteyen çiftler işlemin kapsamını detaylı bir şekilde araştırmalı, alanında uzman olan doktorlar ve sağlık kuruluşları tercih edilmelidir.
Tüp Bebek Tedavisi Kimler İçin Uygundur?
Çocuk sahibi olamayan çiftlere yardımcı bir uygulama olan tüp bebek tedavisine başvuran her çift bu tedaviye uygun olmayabilir. Tedavi için uygun olan adaylar şu şekildedir:
- Kadınlarda yumurtalık kanalı olarak bilinen fallop tüplerinin ileri düzeyde hasar alması, cerrahi yöntemlerle alınmış olması ya da tıkalı olması
- Kadınlarda üreme organları etrafında ve yumurta hücresinin geliştiği yumurtalıkların fallop tüplerine aktarılmasına engel olan yapışıklıkların varlığı
- Polikistik over sendromu rahatsızlığına sahip olan kadınlar, aynı zamanda yumurtlama probleminin giderilmesi için ilaç tedavisi uygulansa da hamileliğin oluşmaması
- Kadın üreme organında endometriozis hastalığının varlığı
- Erkeklerde sperm hareketliliği ve sayısının düşük olması, spermlerin şeklinde bozukluk ve yetersizlik
- Erkeklere yapılan analizlerde sperm hücresi varlığına rastlanmaması durumunda çocuk sahibi olmak için cerrahi yollarla hücre alınmasına gerek duyulması
- Kadında ya da erkekte tüm inceleme ve muayenelere rağmen sebebi belirlenemeyen kısırlık (infertilite)
- İmmünolojik kısırlık olması, kadın üreme sisteminde ya da menide sperm hücrelerine karşı vücudun antikor üretmesi
- Doğurganlık yaş ilerledikçe azaldığı için 35 yaşından büyük bireylerde normal yollarla gebelik oluşumunun güç hale gelmesi
- Rahim duvarında rahim fibroidleri olarak tanımlanan iyi huylu tümörlerin varlığının döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasına engel olması
Bunlara ek olarak kanser teşhisi alan kişilerin kemoterapi ve radyoterapi tedavisinden önce doğurganlığı korumak için tüp bebek tedavisine başvurabilir. Tedavi öncesinde tüp bebek tedavisi uygulanarak kadınlardan yumurta hücresi toplanarak daha sonra kullanılmak üzere dondurulabilir.
Tüp Bebek Tedavisine Ne Zaman Başvurulmalıdır?
Tüp bebek tedavisinde kadının yaşı 35’in altında olması, hamile kalmasını engelleyecek bir problem olmaması ve 1 yıl düzenli, korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması durumunda çiftler muhakkak kadın doğum uzmanına başvurmalı, tüp bebek tedavisini değerlendirmelidir.
Hamile kalmakta sorun yaşayan 35 yaş üstü kadınların 6 ay düzenli ve korunmasız cinsel ilişki yaşamaları yeterlidir. Bu süre zarfında hamilelik oluşmamışsa zaman kaybedilmemesi ve yaşın daha fazla ilerlememesi için kadın doğum uzmanına başvurarak gerekli tedavi prosedürünü uygulamaları önerilir.
Tüp Bebek Tedavisinde Yaş Sınırı Var Mıdır?
Tüp bebek tedavisinin başarılı sonuçlar verebilmesi için kadınlarda yaş sınırı 45’tir. Fakat 40 yaşın üzerindeki kadınlarda gebelik oluşma ihtimali önemli ölçüde azalmaktadır. Bu bakımdan ileri yaştaki kadınların tüp bebek tedavisinde başarı oranı gen yaştaki kadınlara kıyasla daha düşüktür. Bu bakımdan tedavi kapsamında deneme sayısında artış olması gerekebilir.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
Tüp bebek tedavisinde genellikle özel iğne yardımıyla yumurtalıklardan olgunlaşan yumurta folikülleri alınarak özel bir besi sıvısı içerisinde döllendirme yapılır. Bunun için laboratuvar ortamında işlem yapılır. Yumurtalar spermle döllendirildikten sonra kadının rahmine transfer edilir. Tüp bebek tedavisinde uygulanan alternatif yöntemler şu şekildedir:
- ICSI: Olgunlaşmış bir yumurta içerisine erkekten alınan sperm laboratuvarda enjekte edilir. Genellikle bu yöntem erkek üreme hücrelerinde sorun olan çiftler için uygundur.
- Donör Yumurta: Tedavi kapsamında anne adayının yumurtaları kullanılamıyorsa başka bir dönerden yumurta alınması işlemidir.
- Yapay Tohumlama: Erkekten alınan spermler özel bir aletle kadının rahmine enjekte edilmektedir.
Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağı; yaş etkeni, başarı oranı, erkek ve kadına yapılan muayene doğrultusunda doktor önerilerine göre belirlenir.
Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tüp bebek merkezleri ya da sağlık kuruluşları tarafından yapılan işlemler hasta doktor görüşmesiyle başlar. Doktor tarafından çiftlerin sağlık öyküsü dinlenir, kadının üreme sisteminin değerlendirilmesi için ultrasonik muayene yapılır. AMH testi yapılarak yumurtalıkların kapasitesi belirlenir. Gerek duyulması haline histeroskopi, rahim filmi (HSG), serolojik ve tiroit fonksiyon testleri, kan sayımı yapılır.
Baba adaylarının muayene edilmesine gerek duyulursa üroloji hekimine yönlendirilir ve sperm analizi alınır. Tüm bu tetkik, değerlendirme ve muayene doğrultusunda çift için en uygun tedavi yöntemine karar verilir. Çiftlere tedavi aşamalarıyla ilgili detaylı bilgilendirme yapılır. Tüp bebek tedavisinin aşamaları şu şekildedir:
- Eğitim: Tüp bebek tedavisinin ilk aşaması doktor ya da tedavi koordinatörü tarafından verilen eğitimle başlar. Bu aşamada çiftlere tüm süreçle ilgili detaylı bilgi verilerek tedavinin nasıl planlanacağı ve yürütüleceği anlatılır. İlaçların bireysel olarak kullanımı öğretilerek tedavi prosedürüyle ilgili gerekli evraklar imzalatılır.
- Yumurtalıkların Uyarımı ve Yumurta Oluşumu: Tüp bebek tedavisine başlayan anne adaylarına regl döneminin 2 gününde ilaç kullanımı başlatılır. Bu ilaçların amacı yumurtaların geliştirilerek çok sayıda yumurta hücresi elde etmektir. 8-12 gün boyunca ilaç kullanılması yumurtaların gelişimi için önemlidir. Bu süre içerisinde yumurtaların nasıl geliştiğini değerlendirmek için belirli aralıklarla doktor kontrolüne gidilmelidir.
- Yumurtaların Toplanması: Yumurtalar gereken büyüklüğe ulaştığında yumurta olgunlaştırma için iğne yapılır. Genellikle genel anestezi altında 15-20 dakika içerisinde olgunlaşan yumurtalar toplanır. Bu işlemin yapıldığı gün baba adayından da sperm hücresi örnekleri alınır. Baba adayından sperm örneği alınacağı için 2-5 gün süresince cinsel perhiz uygulanmalıdır. Baba adayından sperm alınamaması durumunda Mikro TESE yöntemi uygulanır. Bu yöntem genellikle testisinde sperm olmayan kişilere yapılır.
- Döllenme: Baba adayından alınan sperm hücresiyle anne adayından alınan yumurtalar değerlendirilerek en sağlıklı olanlar seçilir ve laboratuvar ortamında döllendirme işlemine alınır. Transfer gününe kadar döllenen embriyolar laboratuvar ortamında beklemeye alınır.
- Embriyo Transferi: Laboratuvarda döllendirilen embriyolar içerisinden kaliteli olanlar yaklaşık 2-6 gün sonra anne adayının rahmine transfer edilir. Ortalama 10 dakika içerisinde transfer aşaması tamamlanır. Bu aşamadan sonra tüp bebek tedavisinin sonuna gelinir.
Embriyo transferinden 12 gün sonra anne adayının tedaviye olumlu yanıt verip vermediğinin belirlenmesi için gebelik testi yapılır. Test yapılacak güne kadar eşlerin cinsel ilişkiden uzak durması önerilir. Transfer işleminden sonra sağlıklı ve kaliteli embriyolar kalmışsa çiftten onay alınarak embriyolar dondurulur ve ileride kullanılmak üzere saklanır.
Gebelik sürecinin başarılı geçmesi için östrojen, progesteron ya da diğer takviyelerle desteklenir. Bu takviyelerin kullanımına embriyo transferi ya da yumurta toplanmasından sonra başlanabilir. Gebelik testinin olumlu çıkması halinde yaklaşık 3 hafta sonra ultrasonografiyle bebeğin kalp atışları gözlenebilir.
Tüp Bebek Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Tüp bebek tedavisi ortalama 15-20 gün arasında değişiklik gösterir. Bu süre tamamlandıktan yaklaşık 10-12 gün sonra anne adayının Beta HCG değerleri kontrol edilerek hamileliğin başlayıp başlamadığı kontrol edilir.
Tüp Bebek Tedavisinin Başarılı Olması Hangi Faktörlere Bağlıdır?
Tüp bebek tedavisinin başarılı olabilmesi ve sağlıklı bir şekilde sürecin tamamlanması için bazı faktörler oldukça önemlidir. Kadın doğum uzmanı tarafından olası riskler belirlenerek tedavinin başarısını artıracak uygun yöntemleri ve güncel tedavileri kullanır.
- Yaş: Anne adayının yaşı ilerledikçe normal yollarla gebe kalma olasılığı azalır. Tüp bebek tedavisinde de anne adayının yaşı be kadar gençse yumurtaların kalitesi ve sağlıklı gebelik süreci olasılığı artar.
- Embriyo Kalitesi: Embriyoların hepsi gelişim sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlamaz. Belirli parametreler bakımından embriyo kalitesinde düşüş varsa ileri evrede gelişimin kötü devam etmesine ya da durmasına neden olur.
- Doğum Yapmış Olma: Önceden doğum yaparak çocuk sahibi olan kadınların hiç doğum yapmamış kadınlara göre tüp bebek tedavisiyle hamile kalma olasılığı daha fazladır.
- Kısırlık: Yumurta rezervi sağlıklı ve normal düzeylerde olan kişilerin tüp bebek tedavisiyle hamile kalma ihtimali daha yüksektir. İleri düzeyde endometriozis hastalığı olan kadınların sebebi bilinemeyen kısırlık yaşayan kadınlara kıyasla tüp bebek tedavisiyle hamile kalma olasılığı düşüktür.
- Yaşam Tarzı: Sigara tüketen anne adaylarının tüm vücutları olduğu gibi yumurtalıkları da olumsuz yönde etkilenir. Tüp bebek tedavisinde toplanan yumurta sayısı daha azdır ve düşük yapma ihtimali yüksektir. Sigara tüketmek anne adayının tüp bebek tedavisiyle hamile kalma olasılığını %50 oranında düşürür
Bunlara ek olarak obezite olan kişilerde gebe kalma ve bebek sahibi olma şansı daha düşüktür. Ek olarak yüksek düzeyde alkol kullanmak ve bazı ilaçların yan etkileri tüp bebek tedavisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Tüp Bebek Tedavisinin Riskleri Nelerdir?
Tüm tedavi yöntemlerinde olduğu gibi tüp bebek tedavisinin de bazı komplikasyonları ve riskleri bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir:
- Çoğul Gebelik: Tüp bebek tedavisi kapsamında birden fazla embriyo transferi yapılası çoğul gebeliğe neden olabilir. Çoğul gebelik; doğum sonrası problemler, erken doğum, gebelik komplikasyonları ve düşük doğum ağırlığı gibi risklerin oluşmasına yol açabilir. Bu bakımdan çoğul gebelik riskinin en aza indirilmesi için tek embriyo transferi yapılmalıdır.
- OHSS (Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu): Tüp bebek tedavisi kapsamında anne adayının kullandığı hormon ilaçları yumurtaları çok fazla uyararak yumurtalıklarda sıvı birikimine ve aşırı büyümeye neden olabilir. OHSS olarak tanımlanan bu durumda hafif düzeyde şişkinlik ve karın ağrısı gibi semptomlar, ağır düzeyde kan pıhtılaşması, böbrek yetmezliği ve nefes darlığı gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
- Yumurtalık Hasarı ve Kanama: Yumurtalıkların toplama aşamasında yumurtalıkların hasar görmesi ve kanama riski bulunur. Bu komplikasyon nadir olarak görülse de ciddi kanama oluşması halinde cerrahi işlem uygulanması gerekebilir. Riskin en az seviyeye indirilmesi için ileri teknoloji kullanımı ve tecrübeli bir ekip tarafından işlem yapılması önemlidir.
- Enfeksiyon: Tüp bebek tedavisinin yumurta toplama ve embriyo transferi aşamasında enfeksiyon riski oluşabilir. Uygun antibiyotik tedavisi ve steril koşullarda işlem yapılması durumunda risk faktörü minimum düzeye indirilebilir. Vajinal akıntı, ateş ve karın ağrısı enfeksiyon belirtileri arasında yer almaktadır.
- Ektopik Gebelik: Embriyo transferi yapılırken rahim dışına genellikle fallop tüplerine yerleşmesi ektopik gebelik olarak adlandırılır. Bu komplikasyon kişinin hayatını tehlikeye atabilen ciddi bir durumdur. Vajinal kanama, karın ağrısı ve düşük HCG değerleri ektopik gebeliğin semptomları arasında yer alır. Kısa sürede teşhis edilmesi komplikasyonun ilerlemesi ve tedavi uygulanabilmesi için oldukça önemlidir.
Yukarıdaki risklerin meydana gelmemesi için anne baba adayları sağlık kuruluşu ve doktor seçimine özen göstermelidir. Alanında uzman hekimler tarafından tüp bebek tedavisi yapılmalıdır.